KABUS TEAM SAHNEDE #2#
Çok heyecanlıydı ve bir an önce gece olmasını istiyordu. Dersler bir türlü
geçmek bilmiyordu. Birileri bu heyecanı farketmişti.
‘Hayırdır kanın fazla kaynıyor bugün’ dedi Aktepe.
‘ Yok hocam her zamanki halimiz’ deyip geçiştirdi ama
sınıftakiler sıkıcı dersi kaynatması için gözünün içine bakıyordu. Zil çalınca
arkadan bir el omzuna dokundu ve
‘az sakin ol batıracaksın tüm işi’ dedi Team lideri.
Lider daha öncesinden gözlemler yapmıştı nerden
çıkılacak nerde ne yapılacak hatta mekan için hazırlık bile yapmıştı. Kısacası
lider olduğunu belli edip gereken her şeyi planlamıştı.
Dersler bitince kavimler göçü edasıyla yurdun yolu
tutuldu. Lider yanında bir iki kişi ile akşam için alınacakların listesini
çıkarıyordu. Yurda gidilince hemen malzeme için para toplandı, izin alındı ve
büfenin(halı saha büfesi) yolu tutuldu. Kola, cips, fıstık ve sade soda(özel
birisi için) alındıktan sonra yurda dönüldü.
Etütte plan kısaca gözden geçirildi. Her şey hazırdı
ve beklemeye başladılar.
GECE 02.00
‘Beyler üstünüzü sıkı giyinin hava soğuk’ diyerek team
in lideri ve anası olduğunu gösterdi. Ekip tamamlanınca ilk operasyon başladı.
Herkeste büyük bir heyecan vardı. Saat gecenin 2’si. Çok büyük titizlikle
kalorifer dairesinden çıktılar. Kapının yedek anahtarı vardı tabi ki her türlü olasılığa
karşı. Çok temkinli adımlarla ticaret lisesinin o tarafa doğru yürümeye
başladılar. İmkb yi geçince artık kodadları
konuşulmaya başlandı. Rainway, serseri, psiko…
Uçurum diye tabir edilen mevkiye gelinince artık asıl
eğlence başlayacaktı. Hemen gündüzden orada
hazırlanmış olan çalı çırpı ile ateş yakıldı, kolalar, cipsler sigaralar…
Uykusuzluğun verdiği hafif sarhoşluk ve ilk
operasyonun heyecanı ile çok garip
hareketler ortaya çıkmıştı. Üst yoldan
geçen bir araba oldu mu hemen komandoculuk oynamalar filan… Sabaha karşı saat 5’
e yaklaştıkça hava iyice hava soğumaya başladı. Dönüş hazırlıkları başladı. Ateşin
söndürülmesi gerekiyordu. Team bunu doğal yollarla yaptıktan sonra yurda doğru
yürümeye başladılar.
‘Lan telefonum yok’ dedi joow.
Hemen geri dönüp başka bir telefonla aramaya başladılar. Ateşin
oralardan geldi ses. Joow hemen gidip telefonu aldı ama bir sorun vardı. Telefon
ıslaktı ve o gece hiç yağmur yağmamıştı. Telefonun ateşin yanında olması tek
bir ihtimali akıllara getiriyordu.;))
Joow doğal
yollarla söndürme fikrini bulanın tüm vücud hücrelerine söve söve yurda doğru
yürümeye başladı ekiple beraber.
İşte heyecanın tavan yaptığı son nokta yurda giriş. Çok
sessiz olmalıydılar. Ekibin tek korkusu MAVİRAMO. Ona yakalanmadan kömür kokusunu içlerine çeke çeke döndüler yataklarına. Başlarını yastığa koydukları an kalplerinin ek mesaisi
bitmişti. Artık normal hızda atıyordu ve akılda kalanlar
Ateş başındaki keyifli sohbet, ermenek ’in doyumsuz
gece manzarası ve kandaki yüksek adrenalinler…
(MAVİRAMO kabus teami deşifre etmek için ermenek kuruseki
mevkinde kalorifer görevlisi kılığındaki dış mihraklar tarafından
yollanmış AJAN.)
Yorumlar
Yorum Gönder